Saygıdeğer Okuyucularım!
Allah’ın selamı, rahmeti, mağfireti ve afiyeti üzerinize olsun. Ülkemizde her yıl 1-7 Ekim tarihleri arası Camiler Haftası olarak kutlanagelmektedir. Bir tema çerçevesinde kutlanan haftanın geçen senelerde ele alınan temaları şunlardır: Cami ve Gençlik, Cami ve İlim, Cami, Şehir ve Medeniyet, Cami ve Kitap, Cami ve Namazla Diriliş. Bu senenin konusu ise Cami, Vefa ve Din Görevlileri’dir.
Camiler kamu hizmetine tahsis edilen mukaddes mekânlardır. Hayırsever halkımızın fedakârlıklarıyla meydana getirilen mabetlerdir. Mü’minlerin genç-ihtiyar, zengin-fakir, âlim-câhil demeden bir araya geldikleri, omuz omuza, diz dize, gönül gönüle kaynaştıkları kutsal mekândır. Allah’ın huzurunda dua ve ibadetlerin topluca arz edildiği, secdelerin birleştiği, elem ve sevinçlerin paylaşıldığı mübarek yerlerdir. Dinî ve sosyal hayatımızda müstesna yeri olan huzur evimizdir. Bilmediklerimizi öğrendiğimiz eğitim yuvamızdır. Dargınları barıştırdığımız, dökülenleri toplayıp kaynaştırdığımız en mesut iklimimizdir. Milli birliğimizin temel taşı, vatan bütünlüğümüzün düşünen başıdır. Camilerin dinî ve sosyal hayatımızdaki bu çok önemli yerini dikkate alan Diyanet İşleri Başkanlığımız, 1986 yılından itibaren Ekim ayının ilk haftasının “Camiler Haftası” olarak kutlanmasını kararlaştırmıştır.
İslâm’ın camiye yönelişi, hiç şüphesiz onun sadece ibadetlerimizin yerine getirileceği yer olarak görülmesi şeklinde değildir. Camiler, sosyal hayatımızın temel taşlarıdır. Halk mekteplerimizdir. Sosyal yaralarımızın çareleridir. Şifa ve huzura erdiğimiz, gerçek huzur ve mutluluğu bulabildiğimiz manevi yuvalarımızdır. Sevgili Peygamberimiz (sav) camiyi bu geniş manasıyla tesis etmiştir. İslâm’ın ilk yatılı üniversitesini Medine Mescidi’nin ayrılmaz bir parçası olarak kurmuştur. “Ashab-ı Suffe”, bu üniversitenin ilk bahtiyar öğrencileridir.
“Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namaz kılan, zekât veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder” (Tevbe, 9/18.) ayeti maddi-manevi imara işaret etmektedir. Maddi imar; camilerin inşası, onarımı, döşenmesi, aydınlatılması ve temiz tutulmasıyla gerçekleşir. Manevi imar ise camilerde ibadet etmek, Kur’an-ı Kerim okumak ve okutmak, ilim öğrenmek ve öğretmektir. Zaman zaman camilerden toplanan yardımlarla camilerin maddi imarı yapılmaktadır. Asıl olan ise manevi imardır. Manevi imar ise camilerin mü’minlerle dolup taşmasıyla mümkündür. Mü’minlerin vakit namazlarında, cuma ve bayram namazlarında camilerde buluşması ne kadar da güzeldir. Şair dizelerinde bunu şu şekilde dile getirmektedir:
Kardeş! Hadi gel camide buluşalım
Hep birlikte yaşamaya alışalım
Arkadaş! İnat etme gel barışalım
Günahta değil hayırda yarışalım (İsmail KARAGÖZ)
Bu duygu ve düşüncelerle Camiler Haftanızı kutluyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum. Camilerimizin maddi-manevi imarına katkı sunan vatandaşlarımızdan Allah razı olsun diyor, sadaka-i cariyelerinin kabûl olmasını niyaz ediyorum. Yüce Mevla’nın cennette köşk ve saraylarla taltif etmesini diliyorum. Mihrabında, minberinde, kürsüsünde vazife ifa eden hademe-i hayrata teşekkürlerimi ifade ediyor, üstün muvaffakiyetler diliyorum. Din hizmetinde bulunmuş ve ahirete irtihal eylemiş vefa erlerine rahmet niyaz ediyor, siz kıymetli okurlarımı Allah’a emanet ediyorum.
Yasin Sadettin YILDIZ
Buldan Müftüsü