13.11.2018

Başkan Yardımcı Dr. İşliyen, Merkezi Vaaz Sisteminden Denizlilere Hitap Etti

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ‘Dini Yayınlar Tanıtım Toplantısı’ için Denizli’ye gelen Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşliyen, Cuma namazı öncesi cemaate hitap etti.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşliyen, Delikliçınar Yeni Camii'de “Hesabı Verilebilir Bir Hayat Yaşamak” konulu Cuma vaazı verdi. Vaaz merkezi sistemle kent genelindeki camilerde Cuma namazına katılan bütün cemaat tarafından dinlendi.

Vaazında, "Yüce yaratıcıyı ve inanılması gereken esasları doğru kaynaktan yani Kur’an ve sünnetten öğrenmek gerekir. Kur’an ve sünnette iman esasları detaylı bir şekilde belirtilmiştir. Bunlardan birisi de ahirete imandır. Ahirete imanın dünya boyutu vardır. Bu sadece inandım demekle değil, kişinin bütün hayatını, yani doğumdan ölüme kadar olan süreci kapsamakta, bunun sonucu olarak da ahiret boyutu oluşmaktadır. Doğan çocuğa anne- babanın güzel bir isim vermesi, gerekli şartları taşıyorsa buluğ çağından itibaren bütün her şeyi ile ömrünün sonuna kadar dinin bütün boyutları ile muhatap olmasıdır." diyen Başkan Yardımcısı İşliyen, kişinin bu dünyadaki kısacık hayatını yaşarken sonsuz hayatı olan ahiret âlemini mahvetmemesini, dünyayı ahiretin tarlası gibi görmesi gerektiğini söyledi.

Dünya hayatı ahiret hayatının yanında bir gün ya da daha kısa bir zaman dilimi demek olduğunu ayeti kerimeden öğrendiğini belirten Başkan Yardımcısı İşliyen, vaazına şöyle devam etti; “Kişi bu dünyada en küçük bir iyilik ya da kötülük yapsa onu muhakkak karşısında bulacak, ahirette “Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter” denilecek ve böylece hesaba çekilecektir. İslam, dünya hayatını asla ihmal etmememizi, dünyadaki nasibimizi unutmamamızı istemekle beraber ahirete daha çok meyilli olmamızı tavsiye etmektedir. Kerim kitabımızda ve sünnette, dünyanın geçici nimetlerine aldanmamamızı; dünya imkanlarıyla ebedi olan ahirete yönelmemiz istenmektedir. Kur’an ve sünnette hesap vermekten kaçmanın ve yaptıklarımızı orada gizlemenin mümkün olmadığı ve hesapta kimseye haksızlık yapılmayacağı, Allah’ın kimseye zulmetmeyeceği fakat cezayı hak edenlerin de cezasını en şiddetli bir şekilde çekeceği gerçeği vardır. Müslümanların yegâne numune-i imtisali olan Peygamber Efendimiz (sav) hadis-i şerifinde; ‘Akıllı kimse, kendisini hesaba çeken ve ölümden sonrası için hazırlayan kimsedir. Aciz kimse ise, nefsi isteklerine tabi olan ve Allah’tan olmadık şeyler isteyen kimsedir.’ buyurarak, hesabı verilebilir bir hayat yaşamanın önemini bizlere yaşarak öğretmiştir.”