05.05.2019

Ramazan Ayı Mesajı

     “Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” (Bakara, 2/183)

     Değerli Kardeşlerim!

    Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluş olan, manevi kazancı yüksek, onbir ay’ın sultanı Ramazan ayına ulaşmış bulunuyoruz.

    Ramazan ayı ki; İslam'ın beş temel esasından biri olan oruç ibadetinin özel zamanıdır. (Bakara, 2/185).

    Ramazan ayı ki; İnsanlar için hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği aydır. (Bakara, 2/185).

      Ramazan ayı ki Bin Ay’dan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde barındıran aydır. (Kadr, 97/1-5)

    Bu mübarek ayı öncelikle Mevla’mızın yasakladığı haramlara karşı bir kalkan, emrettiği farzları yerine getirmede sabır ve irade eğitimi olan oruç ibadetiyle şenlendirmeliyiz. Peygamber Efendimiz (sav); “Kim Allah’a inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Îmân, 28)  buyurmaktadır.

    Oruçlarımız, günahlarla kirlenen kalplerimizin yeniden tertemiz fıtratına dönmesine bir vesile olmalıdır. Özellikle imsak ve iftar arası bedenimizi yeme, içmeden uzak tuttuğumuz bu mübarek ay, bizler için bir ömür boyu Rabbimizin haram kıldığı tüm çirkinliklerden uzak kalmayı sağlayan bir zaman dilimi olmalıdır.

      Aziz Kardeşlerim,

   Diyanet İşleri Başkanlığımız 2019 yılı Ramazan ayı temasını “Ramazan ve İnfak” olarak belirlemiştir.

  Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’inde; “Mallarında (yardım) isteyen ve (iffetinden dolayı isteyemeyip) mahrum olanlar için bir hak vardır” (Zâriyât, 51/19) ile “Allah’ın rızasını kazanmak arzusuyla ve kalben mutmain olarak mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yüksekçe bir yerdeki güzel bir bahçenin durumu gibidir ki, bol yağmur alınca iki kat ürün verir. Bol yağmur almasa bile ona çiseleme yeter. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir” (Bakara, 2/265)  ayetleriyle emsal getirip infakın sadece bir iyilik eylemi olmayıp kulluk vazifesi olduğuna dikkat çekilmiştir. İnfakın mümin için Yüce Allah’ın yardımıyla dünya ve ahiret selametine sevk eden muazzam bir imkânı barındırdığını beyan eden Peygamber Efendimiz (sav) ; “Müslüman Müslümanın (din) kardeşidir. Ona zulmetmez. Onu düşman eline vermez (himaye eder). Her kim Müslüman kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Her kim de bir Müslümanın bir sıkıntısını giderse, bu sebeple Allah da onun (bu iyiliği) sayesinde kıyamet sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir…” (Buhârî, Mezâlim, 4) hadisi şerifinde de bu hususu açıkça teyit etmektedir. 

   Hülasa infak Allah’ın verdiği, bize ikram ettiği malı, Allah’ın kullarına, O’nun rızasını kazanmak için harcamamızdır. Bu duygu ve düşünce içerisinde; Ramazan ayında “İnfak”ın bireysel ve toplumsal yararlarına dikkat çekmek için vaaz ve hutbelerde “İnfak” konusu üzerinde durulacak, bu konu detaylı bir şekilde ramazan ayı boyunca işlenecektir.

  Bu ayda cemaatle kıldığımız Teravih namazları, yapılan vaaz u nasihatler, okunan mukabeleler; camilerimizin kadın-erkek, küçük-büyük tüm mümin kardeşlerimizle şenlenmesinde, yeniden mamur olmasında en büyük etkendir. Ayrıca bu ayda yaptığımız hayır ve hasenatlar, ikramda bulunduğumuz iftar sofraları, verdiğimiz fitre ve zekâtlar fakir kardeşlerimize, kimsesizlere bir el uzatma ve onlarla aramızda iman ve kardeşlik köprüsü kurmadır.

   Gündüzünü oruç ve mukabelelerle, gecesini teravih ve sahurla donattığımız Ramazan ayının, her geçen gün daha da özlemini duyduğumuz birlik ve beraberliğimizi, huzur ve mutluluğumuzu yeniden tesis etmesine, günahlarımızın affına, derecelerimizin yükselmesine, ahirette Reyyan kapısından cennete girmemize vesile olmasını Cenabı Hak’dan niyaz ederim.

 

                                                                                                                          Mehmet AŞIK

           Denizli Müftüsü