26.05.2017

İl Müftüsü Mehmet Aşık'ın Ramazan Ayı Mesajı

“Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.”

(Bakara, 2/183)

Değerli Kardeşlerim!

Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluş olan, manevi kazancı yüksek, onbir ay’ın sultanı Ramazan ayına ulaşmış bulunuyoruz.

Ramazan ayı ki; İslam'ın beş temel esasından biri olan oruç ibadetinin özel zamanıdır (Bakara, 2/185).

Ramazan ayı ki; İnsanlar için hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği aydır. (Bakara, 2/185)

Ramazan ayı ki Bin Ay’dan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde barındıran) aydır. (Kadr, 97/1-5)

Bu mübarek ayı öncelikle Mevla’mızın yasakladığı haramlara karşı bir kalkan, emrettiği farzları yerine getirmede sabır ve irade eğitimi olan oruç ibadetiyle şenlendirmeliyiz. Peygamberimiz (sav); “Kim Allah’a inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.”(Buhârî, Îmân, 28)  buyurmaktadır.

Oruçlarımız, günahlarla kirlenen kalplerimizin yeniden tertemiz fıtratına dönmesine bir vesile olmalıdır. Özellikle imsak ve iftar arası bedenimizi yeme, içmeden uzak tuttuğumuz bu mübarek ay, bizler için bir ömür boyu Rabbimizin haram kıldığı tüm çirkinliklerden uzak kalmayı sağlayan bir zaman dilimi olmalıdır.

Aziz Kardeşlerim,

Diyanet İşleri Başkanlığımız 2017 yılı Ramazan ayı temasını “Üzerinde Her Canın Hakkı Var, Bu Ramazan ve Her Zaman” olarak belirlemiştir. Üzerimizde her insanın, her canın hakkı vardır. Peygamberimiz (s.a.s) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır: “Üzerinde nefsinin hakkı vardır. Rabbinin hakkı vardır. Misafirinin hakkı vardır. Ailenin hakkı vardır. Her hak sahibine hakkını ver!”(Tirmizî, Zühd, 63.) Öyleyse geliniz! Haklara duyarlı olalım. Unutmayalım ki; kendi hakkımızı ancak başkalarının hakkını koruduğumuz oranda koruyabiliriz. Başkalarının hakkına ne kadar riayet edersek, kendi hakkımıza da o kadar riayet edilmesini bekleyebiliriz. İyilik, fedakârlık, yardımlaşma, paylaşma gibi erdemli duyguların pekişmesi her türlü güzelliklerin toplumun her kesimine yaygınlaşması içi rahmet ve mağfiret ayı olan ramazan büyük bir fırsattır.                             

Bu ayda cemaatle kıldığımız Teravih namazları, yapılan vaaz u nasihatler, okunan mukabeleler; camilerimizin kadın-erkek, küçük-büyük tüm mümin kardeşlerimizle şenlenmesinde, yeniden mamur olmasında en büyük etkendir. Ayrıca bu ayda yaptığımız hayır ve hasenatlar, kurduğumuz iftar sofraları, verdiğimiz fitre ve zekâtlar fakir kardeşlerimize, kimsesizlere bir el uzatma ve onlarla aramızda iman ve kardeşlik köprüsü kurmadır.

Gündüzünü ve gecesini çeşit çeşit kullukla donattığımız Ramazan ayının, her geçen gün daha da özlemini duyduğumuz birlik ve beraberliğimizi, huzur ve mutluluğumuzu yeniden tesis etmesine, günahlarımızın affına, derecelerimizin yükselmesine, ahirette Reyyan kapısından cennete girmemize bir vesile olmasını Cenabı Mevla’dan niyaz ederim.

                                                                                           Mehmet AŞIK

                                                                                        Denizli İl Müftüsü