12 Rebiulevvel
571,Müslümanların hatta insanlığın en kutlu günü sabaha karşı dünyanın en büyük
ve en mes’ut hadisesi meydana gelmiştir. Başımızın tacı Hz. Muhammed (S.AV.)
dünyayı şereflendirmiştir.
Şu bir
hakikattir ki Peygamber Efendimiz (S.A.V.) in insanlığa yaptıkları hizmetler
pek büyük ve eşsizdir. O, Peygamber olarak gönderildiği miladi yedinci asırda
dünyanın her tarafı zulümler, karanlıklar ve sapıklıklar içindeydi. O zamanın
Arabistan’ında, Doğu Roma’sında İran’ında insan ya vahşi, zalim, merhametsiz ve
kaba bir varlıktı. Ya da dağdan getirdiği odun parçasını yontarak tanrı edinen,
kendi eliyle yoğurup şekil verdiği helvayı put yaptıktan sonra acıkınca yiyen
bir insan topluluğuna Hz. Muhammed (S.A.V) peygamber olarak gönderilmişti.
Hz. Peygamber
(S.A.V.) kız evladını, toprağa diri diri gömen, bundan üzüntü ve utanç yerine
neşe ve gurur duyan bir kitleden öyle bir millet meydana getirdi ki fertleri
merhamet ve nezaketin canlı örneği oldular. Hz. Muhammed (S.A.V.) bedevi bir
toplumdan insanlığın efendilerini, orduların kumandanlarını, medeniyetlerin
mucitlerini ortaya çıkardı.
Rasulullah’ın
yirmi üç yıl içinde meydana getirdiği ve dağları yerinden oynatmak, denizleri
kurutmak kadar harikulâde olan muazzam değişimlere cihan tarihinde bir daha
rastlamak mümkün değildi. Hz. Muhammed (S.A.V.) bu başarıları, elbette Allah’ın
yardımıyla fakat büyük meşakkatler, aşılmaz güçlükler mukabilinde elde
etmiştir. O, Kur’an-ı Kerim’de belirtildiği gibi, “Mü’minlerin sıkıntıya
uğramalarına çok üzülen, mü’minlere çok düşkün, onları esirgeyen”(1) bir
şahsiyetti. İslam’a davet ettiği kimseler Müslüman olmayacaklar diye
üzüntüsünden nerede ise kendisini mahvedecekti.(2)
Hulasa, Hz.
Peygamber Efendimiz bütün ömrünü insanları Allah’ a davetle geçirmiş bunun için
sevinmiş, bunun için üzülmüş, bunun için harbe girmiş ve nihayet bunun için
Allah’a yalvarmıştır. Müslümanlarla Mekke müşrikleri arasında meydana gelen
büyük Bedir Muharebesinde, iki ordu karşı karşıya geldiği zaman Rasul-i Ekrem
kendinden geçmiş bir halde ellerini göğe kaldırmış: “Ya Rabbi, bugün va’dini
yerine getir” diye yalvarmıştır. O kadar kendinden geçmiştir ki ihramı (atkısı)
omuzundan düştüğü halde farkına varamamış, secdeye kapanarak:” Ya Rabbi! Şu birkaç
can da bugün telef olursa ta kıyamet gününe kadar sana kulluk eden bulunmaz!”
demişti.(3)
Rasulullah
Efendimizin (S.A.V.) bu türlü davranışları, fedakârlıkları karşısında kendimizi
hesaba çekecek olursak acaba hangi neticeye varırız? Biz her zaman onun ümmeti
olduğumuzu söyleriz, ama maalesef bu, çoğu zaman boş bir iddiadan ileriye
geçmez.
İnsanın,
bilhassa çocuk ve gençlerin iyi bir rol modele ihtiyacı vardır. Onlara örnek
alabilecekleri şahsiyetler gösterilip tanıtılmazsa, kötüleri taklit ederek bu
boşluğu doldurmaya çalışırlar.
Su damlaları
zaman içinde mermeri bile oyabildiğine göre, yaşımız ne olursa olsun, her
birimiz çevremizin etkisi altında kaldığımızı unutmamalıyız. Olumsuz etkilerin
izlerini silmek için de zaman zaman kendimizi manevi takviyelerle güçlendirmeye
çalışmalıyız. Bu arada örnek kişilerin hayatını okuyup öğrenmek de,
maneviyatımıza çeki düzen vermemizi sağlayacaktır.
Yüce Allah
Peygamberimizi (S.A.V.) bize örnek göstermiş ve onu rol model almamızı
emretmiştir. Şu halde bize düşen görev,onu yakından tanımak, ahlakını ve hayat
tarzını öğrenmektir.
İrlanda’lı ünlü
yazar George Bernard Shaw (Ö.1950)’ un ifadeleri şöyledir: “Ben Muhammed’in dinini olağan üstü
canlılığından dolayı hep takdir etmişimdir. İslam, varlığın değişen yönlerine
uyarlanabilir yeteneğe sahip tek dindir. Böylece İslam her çağa hitap
etmektedir. Benim tahminime göre, Muhammed’in inancı bugün Avrupa’da kabul
edilmeye başlandığı gibi gelecekte de kabul edilecektir.
Benim kanaatime göre ona insanlığın kurtarıcısı demek gerekir. Günümüz
dünyası onun gibi birisinin hâkimiyeti altına girse, çok ihtiyaç duyulan barış
ve mutluluk getirecek şekilde, sorunları onun çözeceğine inanıyorum. Gelecek
yüzyılda Avrupa, sorunlarının çözümünü bu inanç içinde görmeye gidebilir.”(4)
Ey Rasül-i Kibriya,
Ey âlemlerin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı Hatemül Enbiya! Sen bütün alemlere
rahmet olarak gönderildin.! Sen çok üstün bir ahlaka, sonsuz bir merhamete ve
sağlam bir karaktere sahipsin!
Ey insanlığın
Şefaatçisi; sen dünyada ve ahirette insanlığın kurtarıcısısın! Sen bize kendi
nefislerimizden daha evlâ ve yakınsın!
Bu vesileyle 22
Aralık Salı günü akşamı idrak edeceğimiz mübarek Mevlid Kandilinizi tebrik
ediyor, yatsı namazını müteakiben Delikliçınar Yeni Camii’de yapacağımız mevlit
programına bütün Denizli halkımızı davet ediyorum. Âlemlere rahmet olarak
gönderilen Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimizin dünyayı şereflendirmesinin
yuvalarımıza ve insanlığa huzur ve barış getirmesini Cenab-ı Allah’tan temenni
ve niyaz ediyorum.
Mehmet AŞIK
Denizli İl Müftüsü
1- Et-Tevbe, 128.
2- El-Kehf, 6.
3- Asr-ı Saadet, c.1 s.339.
4- Siret Ansiklopedisi c.1 s.143.